engel olan - Turkish English Dictionary
History

engel olan



Meanings of "engel olan" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
General
engel olan disincentive n.
engel olan obstructive adj.
engel olan preventive adj.
engel olan impeding adj.

Meanings of "engel olan" with other terms in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
General
özelikle abd'de toplumun alt seviyesindeki insanların üst seviyedeki insanların hayatlarına girmelerine engel olan sosyal bariyer marble ceiling n.
havanın geçişine engel olan bariyer ya da duvar air tight n.
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman spray skirt n.
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman spraydeck [us] n.
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman akuilisaq (greenland) n.
kayaking yaparken kanoya suyun girmesine engel olan ekipman tuiitsoq (greenland) n.
engel olan kimse trammeler n.
doğru görmeye engel olan şeyler scale n.
Colloquial
ırak'a ek asker gönderilmesine engel olan kimse surge protector n.
birinin öğle yemeğine gitmesine engel olan (kimse) lunch-blocking adj.
Idioms
kişinin işi bırakmasına engel olan parasal sebepler golden handcuffs n.
planlara/eğlenceye engel olan kimse addle-plot [obsolete] n.
kendi kendine engel olan (one's) own worst enemy n.
Technical
engel olan şey hamper n.
raçet dişlisinin geri dönüşüne engel olan mandal ratchet stop n.
görüşe engel olan blinding adj.
Medical
dna'yı etkileyerek hücre bölünmesine engel olan madde alkylating agents n.
bağışıklıkla ilgili reaksiyonların ortaya çıkmasına engel olan immunosupressive adj.
Chemistry
yapısı doğal nükleozidlere benzeyen, antiviral ve antikanser ilaç olarak kullanılan, dna veya rna sentezine engel olan sentetik bileşik grubunun her biri nucleoside analog n.
atomun bağlanmasına ne yardımcı, ne de engel olan nonbonding adj.
Sport
ortasında yuvarlak bir engel olan ince düz halı üzerinde oynanan bowling oyunu carpet bowling n.
Slang
ateşin bacayı sarmasına engel olan kişi a fire extinguisher n.